Yöneticiliğe Yeni Başlayan Kadınların İlk ''90 Gün Kritiği''
- İzel İrem GÜRGAN
- 21 Tem
- 3 dakikada okunur
Yeni bir yönetici olarak göreve başlamak, heyecan verici olduğu kadar zorlu bir süreçtir. Karşınıza çıkan fırsatlar kadar, bir takım meydan okumalarda olacaktır. Ve ilk 90 günlük süreç kariyerinizin en kritik dönemi olacaktır. Doğru hamleler yaparsanız, ekibinizin ve şirketinizin gözünde bir lider olarak kabul görürsünüz. Ya saygı ile takip edilirsiniz, ya da arka planda sessizce sorgulama yaşarsınız.
O yüzden sizlerle birebir deneyimlediğim sırlarımı paylaşacağım. Hadi, başlayalım.
Güçlü Bir ''İlk İzlenim'' Yarat
Şirkete girişiniz, göz teması kurma biçiminiz, sesinizin ne kadar duyulabilir olduğu.. Her şey hafızalarda not edilir.
İlk günlerinizde ekibinizle tanışmak ve onların dinamiklerini anlamak, ‘’gölge liderleri’’ saptamak, ‘’sessiz çatışmaları’’ fark etmek, şirketin kültürünü öğrenmek, müşterilerin gerçek ihtiyaçlarını anlamak..
En önemlisi ekibinizin sizi görmesi ve hissetmesi. Sizin tarafınızdan dinlenmiş hissetmeliler. Onları dinleyerek düşüncelerine ve endişelerine kulak vermelisiniz.
İlk toplantılarınızda ve birebir görüşmelerinizde vizyonunuzu net bir şekilde paylaşın, ancak önce ekibinizi anlamaya odaklanın. Onları tanıyarak, ''neleri daha iyi yapabiliriz?'' sorusu ile başlayın.
Dinlemeyi Sanat Haline Getirin
Görevinizin başına geçtiğinizde mutlaka herkes sizden anında değişim bekleyecektir. Bu büyük bir hata olur. İlk 30 gününüzü gözlemleyerek ve dinleyerek geçirin. Öncelikle mevcut durumu analiz etmek için zaman ayırın.
Ekibinizle birebir görüşmeler planlayın. Onların işlerine ve mevcut düzenlerine dair fikirlerini ve önerilerini dinleyin.
Açık uçlu sorular sorarak derinlemesine bilgi alın.
‘’Bu projede seni en çok zorlayan şey ne oldu?’’
‘’Sence ekip olarak hangi alanlarda daha iyi olabiliriz?’’
Ancak, bu süreç boyunca aşırı otoriter bir tavır sergilemekten kaçının. Bu ekibinizde size karşı bir direnç oluşturabilir.
Güven İnşa Etmek İçin ''Görünür ve Ulaşılabilir'' Olun
Liderlikte aynı zamanda başarının anahtarı güvendir. Ekibiniz size güven duydukça, sizinle birlikte çalışmak için daha fazla motive olacak ve yüksek performans göstereceklerdir.
Şirkette/ofiste dolaşarak ekibinizle birebir kahve için, yemeğe çıkın. Sorular sorun ve dinleyin. Sorulara ve yardımlara kapınız açık olsun.Verdiğiniz sözleri tutarak tutarlılık inşa etmelisiniz. Başarılarını takdir ederek, çabalarını tüm ekip tarafından görünür kılmalısınız.
Ancak, eleştirel değil, yapıcı geri bildirimler vermek üzerine yoğunlaşın.
Ve en önemlisi, sürekli kontrol etmeye çalışmayın. ‘’Mikro Yönetim’’ sizi yoracağı gibi, güvenide zedeleyecektir.
Öncelikleri Belirleyin
Görevinize başladığınızda her şey çok acil ve önemli gözükecektir ve üstlerinizdende bu şekilde empoze edilebilir. Ancak unutmayın ki her şeyi aynı anda yapamazsınız. Bu nedenle öncelikleri belirlemek hayati önem taşır.
İlk 90 gününüz için net hedefler belirleyerek başlayın.
‘’ Ekibimle güçlü bir ilişki kurmak.’’
‘’ Üst yönetim isteklerini anlamlandırmak.’’
‘’ Operasyonel süreçleri anlamak.’’
‘’ Hali hazırdaki kritik projeleri değerlendirmek ve sonuçlandırmak.’’
Ancak, her şeye yetişmeye çalışmayın. Bu sizi psikolojik olarakta tükenmişliğe sürükleyerek sizi yormaya ve tahammül seviyenizin düşmesine neden olacak, böylece ekibinize yansıyacaktır.
Hızlı Kazanımlar İle İtibarınızı Güçlendirin
İlk 90 günde ‘’Low-Hanging Fruits’’ - ‘’Kolay Erişilebilir Başarılar’’ seçin ve küçük zaferler kazanın. Bu durum hem kendinize hem ekibinize ‘’İşe yarıyor.’’ mesajını verecektir. Bu 90 günde mutlaka ‘’Bu 3 şeyi başardım’’ diyebilmelisiniz.
İlişkilerde Dengeyi Sağlayın
Bir yönetici olarak hem üst yönetim ile hem ekibiniz ile etkili ilişkiler kurmanız gerekir. Ve dengeyi sağlamak başarınızda kritik önem taşır.
Üst yönetime karşı ‘’sonuç odaklı’’ olmalısınız. Onların beklentilerini net bir şekilde anlamalı ve karşılayabilmelisiniz. Ekibinize ise destekleyici ve yönlendirici bir tavır sergilemeniz size her zaman kazandıracaktır.
Ancak, üst yönetime fazla odaklanıp ekibinizi asla ihmal etmemelisiniz. Tam tersini yaparakta üst yönetim ile kopuk bir ilişki kurmamaya özen göstermelisiniz.
Kendi Liderlik Tarzınızı Geliştirin
Başarılı liderlerin ortak özellilerinden biri özgün olmalarıdır. Sizi farklı kılan özelliklerinizi keşfedin. Her gün biraz daha iyi olmak için çaba göstermelisiniz.
Kendinizi sürekli sorgulayın.
‘’ Ben nasıl bir lider olmak istiyorum?’’
‘’ Bugün neyi daha iyi yapabilirdim?’’
'' Yarın neyi öğrenmek için çaba göstereceğim?''
Ancak, başkalarını koplamayın. İlham alın ancak özgünlüğünü ortaya çıkarın.
BONUSLAR
Ben Bilirim Tavrını Takınma
Deneyimsizliğini gizlemek aşırı otoriter bir tavır sergilemene neden olabilir. ‘’Bilmiyorum'' ''Öğreneceğim'' ''Yardım eder misiniz?’’ demek sizi yüceltecektir.
Eski Yönetimi Yerme
Bu negatif enerjiyi yayarsan, aynısı sanada geri dönecektir.
Kişisel Markanı İhmal Etme
Tavrın, duruşun, beden dilin, nasıl konuştuğun, nasıl giyindiğin.. SENİN MARKAN. Sıradan görünmek sıradan muamele görmene neden olur.
Unutmayın ki liderlik ''öğrenilen'' bir yolculuktur. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz, sadece GELİŞİME AÇIK olmalısınız. İlk 90 gününüzde atacağınız her hareket, gelecekteki liderlik başarınız için bir temel oluşturacaktır. Sabırlı olun, kendinize güvenin ve her gün biraz daha iyi olmak için çaba gösterin.
Ve siz ekibinizin kalbine dokunursanız, zihinleri ve performansları sizinle olacaktır.